4’ü Türk 9 kişi hayattan koparıldı: Alman siyasetçiler festivale gitti… Acılı aileler isyan etti

ACILI AİLELERDEN ALMAN POLİTİKACILARA MEKTUP: BİZİ HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRATTINIZ

Almanya’nın en büyük ırkçı saldırılarından biri, 22 Temmuz 2025 tarihinde Münih’teki Olympia-Einkaufzentrum (OEZ)’de yaşanmış ve bu saldırıda dördü Türk olmak üzere dokuz kişi hayatını kaybetmişti. Geçtiğimiz günlerde saldırıda ölenler için bir anma günü düzenlendi. Bu anma gününe katılım göstermeyerek onun yerine festivale katılan Alman siyasetçilere acılı aileler sitem dolu bir mektup gönderdi. O mektuba Odatv ulaştı. İşte o mektup…

“Bavyera Eyalet Hükümeti ve Milletvekillerine Açık Mektup

​Sayın Ilse Aigner,

Sayın Eyalet Parlamentosu Grup Başkanları,

Sayın Bavyera Eyalet Parlamentosu Milletvekilleri,

Sayın Başbakan Markus Söder,

​Derin bir hayal kırıklığı ve büyük bir acıyla sizlere sesleniyoruz.

22 Temmuz 2025 tarihinde yaşanan ırkçı saldırı

22 Temmuz 2025 tarihinde, Münih’teki Olympia-Einkaufszentrum (OEZ) içinde ve çevresinde dokuz kişinin hayatını kaybettiği ırkçı saldırının dokuzuncu yıl dönümüydü: Armela Segashi, Can Leyla, Dijamant Zabërgja, Guiliano Kollmann, Hüseyin Dayıcık, Roberto Rafael, Sabine S., Selçuk Kılıç ve Sevda Dağ. Bu, kurbanlar ve yakınları için bir anma, yas ve dayanışma günüydü.

​Münih Belediyesi temsilcileri dışında, Bavyera Eyalet Hükümeti’nden hiçbir resmi temsilcinin ve Eyalet Parlamentosu’ndan çok az sayıda milletvekilinin anma töreninde bulunmaması bizi derinden etkiledi ve öfkelendirdi. Bunun yerine, anma etkinliğiyle eş zamanlı olarak çok sayıda Bavyeralı politikacının katıldığı bir “Yaz Resepsiyonu” düzenlendiğini öğrendik. Etkinlik, sosyal medyada “Özgür Devletin en büyük ve en güzel gönüllü etkinliklerinden biri” olarak tanıtıldı.

Acılı ailelerin tepkisi ve beklentileri

Şu soru akıllara geliyor: Bu tarih, yaz resepsiyonunuz için bilerek mi seçildi? Dokuz kişinin hayatına mal olan ve sayısız aileyi acıya boğan, bu kadar travmatik ve ırkçı motivasyonlu bir suçun yıl dönümünde böyle bir etkinlik düzenlemek gerçekten uygun mu?

​Kurbanların yakınları ve hayatta kalanlar olarak, bir anma yerine bir kutlamaya öncelik verilmesini yüzümüze indirilmiş ağır bir darbe olarak görüyoruz. Bu, biz mağdurlara ve tüm topluma yıkıcı bir sinyal gönderiyor: Bu nefret eyleminin anısının ve mağdurlarla dayanışmanın gerekli önem ve önceliğe sahip olmadığı sinyalini.

​22 Temmuz 2016’nın anısı canlı tutulmalı ki tarihten ders çıkarabilelim ve ırkçılığa ve her türlü şiddete karşı birlikte durabilelim. Anma törenindeki yokluğunuz ve eş zamanlı kutlama, bizde bir terk edilmişlik ve anlamsızlık hissi bırakıyor.

Umutlar ve talepler

Eyaletimizin seçilmiş temsilcileri olarak sizlerden, bugünün önemini anlamanızı, tanımanızı ve kurbanlara ve hayatta kalanlara hak ettikleri saygıyı göstermenizi bekliyoruz. Bu, sadece belediye tarafından değil, aynı zamanda ülkenin en yüksek temsilcileri tarafından da anma etkinliklerine görünür katılımı içerir.

​Bizim bakış açımıza göre, anma bir seçenek değil, bir görevdir.

​Yetkililer ve politikacılar bizi üç yıl üç ay boyunca işlenen suçu bir cinnet olarak nitelendirerek işkence ettiler. Yakınları ve hayatta kalanlar olarak, aslında siyasetin sorumluluğunda olan görevleri üstlendik. Sağcı terör saldırısı olarak kabul edildikten sonra bile hiçbir sonuç alınamadı. Dokuz yıldır bize destek olmadınız, empati göstermediniz. Birçok sorumuz hala cevapsız. Ve şimdi, dokuzuncu yıl dönümünde, tam da biz yas tutarken, Bavyera Eyalet Parlamentosu’nun davetiyle bir kutlama yapıldığını duymak zorundayız.

​Şu soruyu soruyoruz: Bavyera’daki sağcı terörle ilgili görevinizi aslında ne olarak görüyorsunuz?

Anma gününün önemi ve mesajı

22 Temmuz, resmi bir anma günü olarak tanınmalı ve bu ülkenin kolektif belleğine kalıcı olarak kazınmalıdır. Aksi takdirde, sağcı terörü daha da önemsizleştirmek ve kurbanları kamusal hafızadan silmek anlamına gelir.

​Bu kayıtsızlığı kabul etmiyoruz. Bir anma günü bir festival tarafından gölgelenmemelidir. Bu sadece bize değil, aynı zamanda toplumsal adalet duygusuna da bir hakarettir.”

​Derin bir hayal kırıklığıyla,

​22 Temmuz 2016’da OEZ Münih’te meydana gelen sağcı terör saldırısının hayatta kalanları ve kurbanların yakınları

Deniz Gezginci- Münih

Related Posts

Feyzullah Aktürk Başpehlivan Oldu

Keçiören Belediyesi 2. Taha Akgül Karakucak Güreşleri’nde başpehlivanlığı Feyzullah Aktürk kazandı.

Fenerbahçe’den satışa sunulan formalarda taraftarını üzecek karar

Fenerbahçe’den yeni sezon formalarında kullanılacak yazı fontuyla ilgili bir açıklama geldi. Sarı-lacivertliler, yeni sezonda da formalarda ‘Arial’ fontunun kullanılacağını açıklayarak, “Karar, tasarım ve üretim süreci tamamlandıktan sonra alındığından, uygulamaya yönelik bir değişiklik yapılması maalesef mümkün olmamaktadır” bilgilendirmesinde bulundu.

Son 65 yılın en kurak dönemi: Bir baraj daha kuruma noktasına geldi

Kurak geçen yaz aylarında bir baraj daha kurutma noktasına geldi. Hatay’ın içme suyunu karşılayan Karaçay Barajı’nda su seviyesi yüzde 18 seviyesine geriledi.

AK Parti Yerel Yönetimler Bölge Toplantısı Sakarya’da yapıldı

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Demir, “Türkiye Yüzyılı’nda ülkemizin her belediyesinin AK Parti belediyeciliğiyle tanışması ve yeniden AK Parti belediyeciliğiyle yönetilmesi için olağanüstü gayret göstereceğiz ve yolumuza böyle devam edeceğiz.

CHP’li vekilden o otele tepki: Bu resmen işgal

İstanbul Karaköy sahilinde bulunan Peninsula Otel’in kıyıya ördüğü duvar kamuoyunda tartışma yarattı. CHP’li Evrim Rızvanoğlu, sahili kapatan bu yapıya tepki gösterdi. Rızvanoğlu, “Kıyıya Berlin Duvarı yapmışlar. Bu resmen bir işgaldir” diyerek durumu Meclis gündemine taşıyacağını duyurdu.

Türkiye’nin konuştuğu itirafçı… Tecavüz sanığı çıktı

Organize suç örgütü lideri olarak tutuklanıp daha sonra verdiği ifadelerle CHP’li belediye başkanlarının tutuklanmasını sağlayan Aziz İhsan Aktaş’ın Sözcü’nün haberine göre tecavüzden yargılandığı ortaya çıktı.